Bir yıl daha geçti. Zaman usulca akıp gitti. Şimdi takvimin son sayfasına bakarken, geçen yılın anıları birer birer zihnimde beliriyor. Bazıları gülümsetiyor, bazıları düşündürüyor.
Hepsi benim hikayemden bir parça.
Yeni yıl, hep bir başlangıç vaat ediyor gibi görünür. Ama her başlangıç, geride bir şeyler bırakmayı gerektirir. Eski yılın ağırlığı, yeni yılın belirsizliğiyle birleşir. İşte tam o an, insan kendine şu soruyu sorar: “Ne istiyorum?”
Sokaklar yeni yıl telaşıyla dolup taşarken, ben boğaz’ın kıyısında durmayı seviyorum.
O rüzgar, o dalga sesleri... Bana hep bir şeyler fısıldıyor. Belki umut, belki sabır.
Martılar süzülürken ve şehir uzakta yankılanırken, içimde garip bir huzur hissediyorum.
Yeni yıl, sadece bir tarih değil. Bence, kendi kendine verdiğin sözlerin bir başlangıcı.
Hangi yarım kalmış hikayeyi tamamlamak istiyorsun? Hangi hayalini yeniden hatırlayacaksın? Bu soruların cevabı sadece takvimde değil, insanın içinde saklı.
Bu yıl kendime bir söz verdim: “Geçmişin derslerini al, geleceği hayal et ama en çok bugüne sarıl.” Çünkü her şeyin anlamı, şu anın içinde saklı. Yeni yıl, belki de bunu hatırlamak için bir fırsat.
Ve belki, sadece kendime biraz daha şefkat göstermek için bir davet...
İyi yıllar, önce sağlık
Comments